TARİH
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TARİH

Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur. Mustafa Kemal ******
 
AnasayfaKapı*Latest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
En son konular
» Karındeşen Jack'in Polise Yazdığı Mektup
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:32 pm tarafından Malazgirt

» Albert Fish'in Çocuğunu Katlettiği Aileye Yazdığı Mektup
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:30 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Denizcilik
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:22 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Okçuluk
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:21 pm tarafından Malazgirt

» Timur İmparatorluğunda Askeri teşkilat
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:20 pm tarafından Malazgirt

» Yusuf Has Hâcib
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:15 pm tarafından Bortecine

» İyonyalılar (MÖ.1200-MÖ.7.YY)
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:11 pm tarafından Bortecine

» Hititler (MÖ.2000-MÖ.700)
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:10 pm tarafından Bortecine

» Frigyalılar(M.Ö.750-M.Ö.609)
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:08 pm tarafından Bortecine

» Lidyalılar (MÖ.7. YY-MÖ.546)
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:07 pm tarafından Bortecine


 

 II.Abdülhamit (1.bölüm) [34]

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Bortecine
Admin
Bortecine


Mesaj Sayısı : 261
Kayıt tarihi : 21/11/08
Yaş : 31
Nerden : Tokat

II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Empty
MesajKonu: II.Abdülhamit (1.bölüm) [34]   II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Icon_minitimeC.tesi Ara. 13, 2008 12:58 pm

II. Abdülhamit (Osmanlı Türkçesi: عبد الحميد ثانی `Abdü’l-Hamīd-i sânî)(d. 21 Eylül 1842 – ö. 10 Şubat 1918). 34. Osmanlı padişahıdır.

Sultan Abdülmecit'in oğludur. Henüz 10 yaşındayken annesi Tirimüjgan Kadınefendi ölünce, bakımını Abdülmecit'in diğer çocuksuz eşi Piristû Kadın Efendi üstlendi. Piristû Kadın Efendi Abdülhamit'i kendi çocuğu gibi büyüttü. Babasının ölümünden sonra yerine geçen amcası Abdülaziz diğer şehzadelerle birlikte Abdülhamit'in eğitimiyle de yakından ilgilendi. Abdülaziz 1867 yılında çıktığı Avrupa gezisine Abdülhamit'i de beraberinde götürdü.

Amcası Abdülaziz'in 1876'da tahttan indirilmesi ve şüpheli koşullarda ölümü, ağabeyi V. Murat'ın tahta geçirildikten üç ay sonra ruhsal çöküntü geçirdiği iddiasıyla görevden alınarak Çırağan Sarayı'na hapsedilmesi olaylarına tanık oldu. 31 Ağustos 1876'da padişah ilan edildi ve 7 Eylül günü Eyüp'te kılıç kuşandı.[1] Ağabeyinin yerine tahta geçirildikten sonra, her iki saltanat değişiminin mimarı olan Mithat Paşa'yı sadrazam yaptı.

33 yıl padişahlık yaptıktan sonra 27 Nisan 1909’da tahttan indirildi, 3 yıl Selanik'te Alatini köşkünde ev hapsinde tutulduktan sonra 1912'de İstanbul'a Beylerbeyi Sarayına getirildi. 10 Şubat 1918’de de İstanbul’da vefat etti. Büyükbabası için Divanyolu'nda yaptırılmış Sultan II. Mahmut Türbesi'inde yatmaktadır.

Fransız Akademisi üyesi tarihçi Kont Albert Vandal tarafından II. Abdülhamit için Le Sultân Rouge (Türkçe: Kızıl Sultan) denmiştir.
Konu başlıkları

* 1 Adı
* 2 Şahsiyeti
o 2.1 Fiziksel görünümü ve kişiliği
o 2.2 Kitap kolleksiyonu
o 2.3 Hakkındaki beyanlar
* 3 Saltanatı dönemi
o 3.1 Tahta çıkışı
o 3.2 Birinci Meşrutiyet
o 3.3 93 Harbi
o 3.4 Ayastefanos Antlaşması
o 3.5 Toprakları elde tutma dönemi
o 3.6 Sıkıyönetim dönemi
o 3.7 İkinci Meşrutiyet
o 3.8 31 Mart Ayaklanması ve tahtan indirilişi
* 4 II. Abdülhamit'in projeleri
o 4.1 Gerçekleştirdiği projeler
o 4.2 Gerçekleştiremediği projeleri
* 5 Döneminde yapılan mimari eserler
* 6 Popüler Kültürde II. Abdülhamit
* 7 Ailesi
o 7.1 Eşleri
o 7.2 Erkek çocukları
o 7.3 Kız çocukları
* 8 Kaynakça
* 9 Dış bağlantılar

Adı

II. Abdülhamit'in ismi Latin harfli Türkçe metinlerde Abdülhamit, Abdülhamid, Abdulhamit, Abdulhamid gibi değişik imlalar ile yazılır. Türk Dil Kurumu, günümüzde Abdülhamit şeklindeki yazımı benimsemiştir.[2]

Şahsiyeti

Fiziksel görünümü ve kişiliği
II. Abdülhamit, 1867'de amcası Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahati sırasında İngiltere Balmoral'da iken

Sultan Abdülhamit uzunca boylu, esmerce tenli, uzunca burunlu, ela gözlü, hafif kıvırcık sakallı idi. Güçlü bir zekası vardı ve kültürlü bir padişah olarak yetişti. Çok güçlü bir hafızaya sahiptir. Bir gördüğünü bir daha unutmazdı. Açık ve net bir konuşması vardı. En önemli özelliklerinden biri, kendisine anlatılanları uzun müddet sabırla dinlemesiydi.[3]

Sultan Abdülhamit oldukça dindar bir insandı. Kızı Ayşe Sultan babasının dindarlığını şöyle anlatmıştır:
“ Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Müslümandan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'ân-ı Kerîm okurdu.Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii'nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikâye tarzında anlatırdı.Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın husus"i bahçesinde beş vakit Ezân-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı: "Din ve fen," derdi. "Bu ikisine de itikat etmek caiz" olduğunu söylerdi. ”[4]

Sultan Abdülhamit çalışkan bir padişahtı. Günde muntazam 15-16 saat çalıştığı söylenmektedir.[5]Kendisini devlet işlerinde görevli sayıp, çalışma saatleri dışında usta bir marangoz olarak atölyesinde çalışmıştır. Ayrıca Sultan gençliğinde at binme, yüzme, atıcılık,güreş gibi sporlara merak duymuştur. Tiyatro ve operaya da büyük ilgi duyardı. Yıldız Sarayı'nda yaptırdığı tiyatroda çeşitli oyun ve operaları hususi olarak getirtir ve ailesiyle birlikte seyrederdi. En sevdiği piyeslerden birisi, ünlü Alman şairi Friedric Schiller'in Haydutlar adlı eseridir.. La Traviata, Aida, Karnım, Faust, Maskot en sevdiği operalardandır.[6]

Kitap kolleksiyonu

Abdülhamit matbaa ve yayın işlerine çok meraklıydı. Modern matbaa makinelerini Türkiye'ye getirtip kaliteli divan eserleri bastırmıştır. Mesela Cem Sultan Divanı'nı mükemmel bir şekilde bastırıp bazı nüshalarını İngiltere'ye, Almanya'ya ve Amerika'ya göndertmiştir.[7]

Abdülhamit dedektif romanlarına ve seyahatnamelere çok meraklı bir padişahtı. Abdülhamit'in 2 ile 5 bin adet arasında olduğu rivayet edilen bir polisiye roman koleksiyonu vardı ve bunların birçoğu Yıldız yağması sırasında ortadan kaybolmuştur. Sherlock Holmes'un bütün maceralarını eksiksiz olarak Osmanlıca'ya tercüme ettirmiştir.[8]

Abdülhamit Yıldız Sarayında çok büyük bir kütüphane kurdurtmuştu. Bu kütüphane 4 bölümden oluşmaktaydı:

1. Yabancı dillerde Türkiye ile ilgili yazılmış eserler. Bunların içerisinde elyazması pek çok kitap vardır. Bunlar özel olarak tercüme ettirilerek telif hakkı ödenmiş kitaplardır. Dolayısıyla bunları basmak ve dağıtmak yasaktı. Tek nüshadırlar.
2. Ayrıca kütüphane Avrupa'da çıkan bütün önemli gazetelere aboneydi. Dolayısıyla son derece zengin bir süreli yayın koleksiyonu mevcuttu.
3. Roman ve hikâyeler bölümü: Toplam 6 bin kadar kitap özel olarak saray için çevrilmiştir. Bu romanlar haremde de okunur ve elden ele gezer, sonra kütüphaneye teslim edilirdi. Mesela Carmen Silva'nın bütün eserleri mevcuttu. Kütüphanenin bir de Arapça ve Farsça eserleri içeren kısmı vardı ama bu kısım diğerlerine nazaran fakirdi.
4. Coğrafya ve seyahatnameler koleksiyonu. "Yıldız duvarlarının çevirmiş bulunduğu mahdut bir orman içinde hayat geçiren Abdülhamit, sanki bütün dünyayı buradan seyredercesine" bu eserleri okurdu.[9]

Hakkındaki beyanlar

Önceleri İttihat ve Terakki Fırkası içinde Sultan Abdülhamit'e karşı olan Filozof Rıza Tevfik ve Süleyman Nazif sonradan duymuş oldukları pişmanlıklarını aşağıdaki şiirleri ile dile getirmişlerdir.
“ Tarihler adını andığı zaman,

Sana hak verecek hey Koca Sultan,
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyasi Padişahına

Divane sen değil, meğer bizmişiz!
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz!
Sâde deli değil, edepsizmişiz!
Tükürdük atalar kıblegâhına

- Rıza Tevfik


İşte geldik senden istimdada biz,
Öldürürler başlasak feryada biz,
Hasret olduk eski istibdada biz
- Süleyman Nazif


Dünyanın son hükümdarı , son evrensel imparator II.Abdülhamid Han ' dır. İlber Ortaylı Kaynak : ( Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı , sf 285, Mustafa Armağan )

" Abdülhamid'in idare tarzı azami müsamahadır. " ****** , Kaynak : Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı , sf 327 , Mustafa Armağan

Beylerbeyi Sarayı’nda hapis olan sabık sultanı ziyaretten dönerken Talat Paşa’ya ağlaya ağlaya şu itirafta bulunur: “Başımıza ne geldiyse bu adama yaptıklarımızdan geldi ve daha ne gelecekse o yüzden gelecek. ” Enver Paşa,

Saltanatı dönemi


Tahta çıkışı

Abdülhamit tahta çıktığında Osmanlı Devleti büyük bir bunalım içindeydi. 1871'de Âli Paşa'nın ölümünden sonra Saray ile Babıali arasındaki çekişme alevlenmiş, 1875'te Devlet borçlarını ödeyemez hale düşerek Muharrem Kararnamesi ile moratoryum ilan etmiş, Rusya'nın başını çektiği Pan-Slavizm akımının etkisiyle Balkanlar’da ulusal ayaklanmalar baş göstermişti. Yurt içinde meşrutiyet yanlısı görüşler güçleniyor, hatta padişahlığın tasfiyesiyle cumhuriyet ilanı fikri tartışmaya açılıyordu.

Abdülhamit, tahta geçmeden Mithat Paşa'ya verdiği taahhüt uyarınca 23 Aralık 1876'da, ilk Osmanlı anayasası olan Kanun-ı Esasi'yi ilan etti. Meclis-i Mebusan ve Âyan Meclisi üyelerinden oluşan ilk meclis 19 Mart 1877'de açıldı. Böylece I. Meşrutiyet dönemi başladı. Padişah ile meclisin ülkeyi birlikte yönetmesi ilkesine dayanan anayasayla yargı bağımsızlığı ve temel haklar güvence altına alınmıştı. Ama egemenliğin kaynağı gene padişahtı.[10]Abdülhamit, Kanun-i Esasi’nin 113. maddesiyle kendisine tanınan “idari sürgün yetkisi”ni kullanarak, daha meclis toplanmadan Mithat Paşa'yı sürgüne yolladı.

Birinci Meşrutiyet

Ana madde: Birinci Meşrutiyet

Meclis-i Mebusan'ın açılışı, 1876

Abdülhamit tahta çıktığında Balkanlar’da ayaklanmalar başlamış, Çarlık Rusyası Osmanlılara bir ültimatom vermişti. Büyük Avrupa devletlerinin İstanbul’da Tersane Konferansı'nı toplayarak Balkan sorununu tartıştıkları ve Osmanlı Devletinden reformlar yapmasını istedikleri sırada, II. Abdülhamit siyasal bir manevrayla 23 Aralık 1876'da Kanun-i Esasi’yi (anayasa) ilan etti. Böylece meşruti yönetime geçilmiş oluyordu.

Kanun-i Esasi uyarınca iki kanatlı bir parlamento oluşturuldu. Üyeleri seçim yoluyla belirlenen meclise Meclis-i Mebusan, üyeleri atama yoluyla belirlenen meclise de Âyan Meclisi deniyordu. İki meclisin oluşturduğu parlamento Meclis-i Umumi (Genel Meclis) olarak adlandırılmıştı. Âyan Meclisi'nin başkan ve üyeleri doğrudan padişah tarafından atanıyordu. Anayasaya göre Genel Meclis padişahın buyruğuyla kasımda açılıyor, Mart başında çalışmalarını tamamlıyordu.

II. Abdülhamit iç ve dış baskılar yüzünden meşrutiyeti ilan etmiş ve Mithat Paşa'yı sadrazam yapmıştı. Bundan dolayı ilk işi de, meşrutiyetin mimarı Mithat Paşa’yı sürgüne göndermek oldu. Ardından 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nı gerekçe göstererek Haziran 1877’de Meclis-i Mebusan’ın çalışmalarını da durdurdu. Ocak 1878'de meclis yeniden toplandıysa da üyelerinin büyük çoğunluğu Osmanlı'ya bağlı azınlıklar olan bu meclisin bağımsız Ermenistan, bağımsız Kürdistan gibi meseleleri tartışıyor olması nedeniyle 13 Şubat 1878'de meclisi kapattı.(Bismark'ın söylediği "millet-i vahideden oluşmayan bir toplumun meşrutiyetle yönetilmesi felaktettir" sözünün bu konu ile alakalı olması kuvvetle muhtemeldir). Birinci Meşrutiyet böylece sona erdi.
II.Abdülhamit (1.bölüm)   [34] Ikinci-abdulhamit
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
II.Abdülhamit (1.bölüm) [34]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» II.Abdülhamit (2.bölüm) [34]
» II.Abdülhamit (3.bölüm) [34]
» I.Abdülhamit [27]
» Göç Destanı (2.bölüm)
» Avrupa Hun İmparatorluğu (3.Bölüm)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TARİH :: BiYOGRAFi :: Osmanlı Hanedanı-
Buraya geçin: