Isaac Newton, (d. 25 Aralık 1642 – ö. 31 Mart 1727). İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof ve simyacıdır. En büyük matematikçi ve bilim adamlarından biri olduğu düşünülür. Bilim devrimine ve heliyosentirizm'in gelişmesinde büyük katkıları olmuştur.
Hayatı
Isaac Newton 4 Ocak 1642'de İngiltere'nin Lincolnshire kentinde doğdu. Çiftçi olan babasını doğumundan üç ay önce kaybetmişti. Annesi ikinci kez evlendi. İkinci evlilikten üç üvey kardeşi olan Isaac anneannesinde kalıyordu. On iki yaşında Grantham'da King's School'a yazılan Newton, bu okulu 1661'de bitirdi. Aynı yıl Cambridge Üniversitesi'ndeki Trinity Kolej'ine girdi. Nisan 1665'te bu okuldan lisans derecesini aldı. Lisansüstü çalışmalarına başlayacağı sırada ortalığı saran veba salgını yüzünden üniversite kapatıldı.
Salgından korunma amacıyla annesinin çiftliğine sığınan Newton, burada geçirdiği iki yıl boyunca en önemli buluşlarını gerçekleştirdi. 1667'de Trinity Kolej'ine öğretim üyesi olarak döndüğünde diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmış, beyaz ışığın renkli ulaşmıştı. Çekingenliği yüzünden Newton her biri bilimde devrim yaratacak nitelikteki bu buluşların çoğunu uzun yıllar sonra (örneğin diferansiyel ve integral hesabı 38 yıl sonra) yayınlamıştır. Lisansüstü çalışmasını ertesi yıl tamamlayan Newton 1669'da henüz 27 yaşındayken Cambridge Üniversitesi'nde matematik profesörlüğüne getirildi. 1671'de ilk aynalı teleskopu gerçekleştirdi, ve ertesi yıl Royal Society üyeliğine seçildi. Royal Society'e sunduğu renk olgusuna ilişkin bildirisinin eleştirilere hedef olması, özellikle Robert Hooke tarafından şiddetle eleştirilmesi üzerine Newton tümüyle içine kapanarak, bilim dünyasıyla ilişkisini kesti.
1675'de optik konusundaki iki bildirisi yeni tartışmalara yol açtı. Hooke makalelerdeki bazı sonuçların kendi buluşu olduğunu, Newton'un bunlara sahip çıktığını öne sürdü. Bütün bu tartışma ve eleştiriler sonucunda 1678'de ruhsal bunalıma giren Newton ancak yakın dostu ünlü astronom ve matematikçi Edmond Halley'in çabalarıyla altı yıl sonra bilimsel çalışmalarına geri döndü.
Newton'un başına elma düşmesiyle yerçekimini keşfettiği yer, Cambridge'deki Botanik bahçesi'nde bulunuyor.
Isaac Newton'un kendisine ait ilk basım Principia, Üstünde kendi el yazısı ile ikinci basımda yapılacak değişiklikler yer alıyor.
Cambridge Üniversitesi'nde Katolikliği yaygınlaştırma ve egemen kılma çabalarına karşı başlatılan direniş hareketine öncülük eden Newton, kral düşürüldükten sonra 1689'da üniversitenin parlamentodaki temsilciliğine seçildi. 1693'de yeniden bir ruhsal bunalıma girdi ve yakın dostlarıyla, bu arada Samuel Pepys ve John Locke ile arası bozuldu. İki yıl süren bir dinlenme döneminden sonra sağlığına yeniden kavuştuysa da bundan sonraki yaşamında bilimsel çalışmaya eskisi gibi ilgi duymadı. Daha sonra 1699'da Fransız Bilimler Akademisi'nin yabancı üyeliğine 1703'de Royal Society'nin başkanlığına seçildi.
Newton 'Eğer diğer insanlardan ileriyi görebiliyorsam,bu devlerin omuzlarında olduğum içindir.' diyerek kendine yardım edenleri unutmadığını göstermiştir.
Kendisi için söylenenler
John Maynard Keynes’in (1883-1946) Newton için yapmış olduğu yorumu okuyalım.
"Newton 18. yy'dan beri çağdaş bilim adamlarının ilki ve en büyüğü, bir akılcı; bize serinkanlı düşünmeyi, katıksız mantığı öğreten biri olarak düşünülebilmiştir. Ben O'na bu göz ile bakmıyorum. 1696'da nihayet Cambridge'i terk ederken derlediği ve kısmen dağılmasına rağmen bize ulaşan sandığının içeriğini inceleyen her hangi birinin de onu böyle görebileceğini sanmıyorum. Newton akıl çağının başlangıcı değildi. O büyücülerin sonuncusu, Babillilerin ve Sümerlilerin sonuncusu; görünür ve zihinsel evreni, yaklaşık 10.000 yıl önce entelektüel mirasımızı kurmaya başlayanlarla aynı gözle gören son büyük beyin idi. 1642’de bir Noel günü babasının ölümünden sonra doğan Sir Isaac Newton müneccimlerin gereken bağlılığı içtenlikle gösterebilcekleri son harika çocuktu.” (kaynak: Batı felsefesi tarihi, Tuncar Tuğcu, Alesta yayınları, Ekim 2000)
Sanırız ki Keynes’e ait bu yorum Isaac Newton'un insanlık tarihinin neden en eşsiz bilim adamı olduğunun açık kanıtıdır; O görünenin arkasındaki görünmeyeni aramak ile yanıp tutuşan, buna varlığını adamış, bunun için insanlık tarihine yön vermiş ve vermekte olan değerler ortaya koymuş bir bilim insanı idi."(Notu ekleyenin notu)
"Doğa ve Doğanın yasası, karanlıkta saklıydı. Tanrı: Newton olsun! dedi ve her şey aydınlandı." Alexander Pope (kaynak: Felsefenin öyküsü, Bryan Magee, Dost Kitabevi, Kasım 2004)