TARİH
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TARİH

Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur. Mustafa Kemal ******
 
AnasayfaKapı*Latest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
En son konular
» Karındeşen Jack'in Polise Yazdığı Mektup
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:32 pm tarafından Malazgirt

» Albert Fish'in Çocuğunu Katlettiği Aileye Yazdığı Mektup
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:30 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Denizcilik
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:22 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Okçuluk
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:21 pm tarafından Malazgirt

» Timur İmparatorluğunda Askeri teşkilat
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:20 pm tarafından Malazgirt

» Yusuf Has Hâcib
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:15 pm tarafından Bortecine

» İyonyalılar (MÖ.1200-MÖ.7.YY)
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:11 pm tarafından Bortecine

» Hititler (MÖ.2000-MÖ.700)
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:10 pm tarafından Bortecine

» Frigyalılar(M.Ö.750-M.Ö.609)
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:08 pm tarafından Bortecine

» Lidyalılar (MÖ.7. YY-MÖ.546)
İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:07 pm tarafından Bortecine


 

 İttihat ve Terakki Cemiyeti

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Malazgirt
Admin
Malazgirt


Mesaj Sayısı : 263
Kayıt tarihi : 20/11/08
Yaş : 31
Nerden : Tokat

İttihat ve Terakki Cemiyeti Empty
MesajKonu: İttihat ve Terakki Cemiyeti   İttihat ve Terakki Cemiyeti Icon_minitimePaz Ocak 04, 2009 6:04 pm

İttihat ve Terakki Cemiyeti (Osmanlı Türkçesi: إتحاد و ترقى) (Güncel Türkçesi: Birlik ve İlerleme Derneği), Osmanlı Devleti'nde 1908 Devrimi'ne önayak olan ve 1908-1918 arasında - kısa kesintilerle - devlet yönetimine hakim olan siyasî örgüt. Batı dillerinde daha çok Jön Türkler (Fransızca: Les Jeunes-Turcs, Genç Türkler) olarak adlandırılır.

Kuruluş Dönemi

Sonradan İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alan hareket, II. Abdülhamit'in rejimine karşı mücadele etmek amacıyla yurt içinde ve yurt dışında örgütlenen iki veya daha fazla grubun birleşmesiyle oluşmuştur.

Yurt içinde İTC'nin ilk nüvesini 1889'da Askeri Tıbbiye Mektebi'nde kurulan İttihad-ı Osmani Cemiyeti adlı gizli örgüt oluşturdu. Bu örgütü İshak Sükûti (1868-1902), İbrahim Temo (1865-1939), Abdullah Cevdet (1869-1932), Mehmed Reşid ve Hikmet Emin adlı beş öğrenci kurdu. Örgütün bazı üyeleri tutuklandı, bazıları ise Paris'e kaçtı ve anayasa taraftarı diğer Osmanlı muhacirleriyle biraraya geldiler.[1]

Ahmet Rıza beyin önderliğindeki bu grup Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti adlı örgütü kurdu ve 1895'ten itibaren Osmanlıca ve Fransızca yayımlanan Meşveret adlı gazeteyi çıkarmaya başladı. 1896'da yapılan kongrede, daha liberal ve İngiliz yanlısı görüşleriyle tanınan liberal Mizan gazetesinin editörü Mizancı Murat Bey cemiyet başkanlığına getirildi. 1897 başlarında İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin merkezi Cenevre'ye taşındı.[1]

1902'de yapılan I. Jön Türk Kongresi'nde cemiyet, "Prens" Sabahaddin Bey öncülüğündeki kendilerine liberal demekle beraber aslında monarşıst olan grupla Ahmet Rıza öncülüğündeki liberal-milliyetçiler arasında ikiye bölündü. 1905'ten sonra Türkiye'den gelen Doktor Nazım ve Bahaeddin Şakir Beyler'in önderliğinde propaganda ve örgütlenme çalışmalarına hız verildi. 1906 Eylül'ünde Selanik'te posta zabiti Mehmet Talat tarafından Osmanlı Hürriyet Cemiyeti kuruldu ve örgüt sürgündeki jöntürkler ile irtibata geçti. İki ay sonra Şam'da Mustafa Kemal Beşinci Ordu subayları arasında Vatan adlı örgütü kurdu. 1907 Eylül'ünde Paris'te yapılan ikinci Jöntürk Kongresi'nde Jöntürk hareketi İttihat ve Terakki Komitesi adını aldı. Teşkilat Vatan ile bazı başka muhalif grupları da bünyesine kattı.[2] 1907'de toplanan II. Jön Türk Kongresi'ne tüm muhalif gruplarla birlikte Taşnaksutyun adıyla bilinen Ermeni Devrimci Federasyonu da katıldı. Bu kongrede, II. Abdülhamit yönetimine karşı bir ihtilal örgütlenmesi kararı alındı.

1895'ten itibaren Osmanlı Devleti'nin her yanında askeri birlikler içinde devrimci örgütlerin kurulduğuna dair anlatımlar vardır. Ancak bu örgütlerin birbiriyle ilişkisi ve merkezi bir koordinasyona ne ölçüde sahip oldukları yeterince aydınlatılamamış konulardır. Örgütlerin birçoğu daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı.


Merkezi Selanik'te bulunan 3. Ordu, 20. yüzyılın ilk yıllarından itibaren devrimci örgütlenmelerin en önemli odağı oldu. 1903'te başlayan Makedonya İsyanı'nı bastırmakla görevlendirilen ordu bünyesinde, Makedon devrimci örgütlerinden esinlenen devrimci gruplaşmalar oluştu. Örgüte katılan subay ve siviller silah üzerine yemin ediyor ve örgüt sırlarını dışa vurdukları takdirde öldürülmeyi göze alıyorlardı. 1908 Devrimi'ni Selanik'te bulunan İttihat ve Terakki Merkez Komitesi organize etti. 1908'den sonra Osmanlı siyasetinde ön plana çıkan İttihat ve Terakki liderlerinin hemen hepsi, başta Talat, Enver, Cemal, Cavit, Mustafa Kemal, Rahmi ve Şükrü Beyler olmak üzere, 1908 öncesinde Selanik'teki İTC örgütlenmesinde yer alan isimlerdi.

Mustafa Kemal

Mustafa Kemal Şubat 1907'de cemiyete üye olmuş, 22 Eylül 1909 tarihinde Trablusgarp delegesi olarak cemiyetin genel kongresine katılmıştır ve bu kongrede partiyi aşağıdaki nedenlerden tenkit etmiştir:

* Parti içinde zabitler (subaylar) bulunmamalıdır. Siyasetle uğraşanlar askerlik görevini bırakmalıdır. Aksi halde askerî emir komuta zinciri, cemiyetin hiyerarşisi ile karışır ve askerî disiplin sekteye uğrar. Bunun askeriyede olumsuz sonuçları olur
* Cemiyet, komita hüviyetinden çıkmalı ve partileşmelidir.

Parti yöneticileri Mustafa Kemal'in görüşlerine katılmadılar. Sadece daha önceki kongrede aynı fikri savunmuş olan Kazım Karabekir destekledi. Bu tarihten sonra Mustafa Kemal sadece askerlikle ilgilenmeye başlamıştır.


II. Meşrutiyet Dönemi

Cemiyet İktidarının Kurulması

24 Temmuz 1908'de Meşrutiyet'in ilanından sonra İTC doğrudan iktidara gelmedi; Hüseyin Hilmi Paşa, İbrahim Hakkı Paşa ve Sait Paşa gibi saygın kişiliklere kurdurulan hükümetleri dışarıdan kontrol etmeyi tercih etti. Aralık 1908'de seçilen Mebusan Meclisi'nde üyelerin büyük çoğunluğu İTC tarafından desteklenen kişilerdi. Şubat 1909'da Osmanlı tarihinde ilk kez bir hükümet, mecliste İTC grubunun verdiği güvensizlik oyuyla düşürüldü.

Cemiyetin 1908, 1909, 1910 ve 1911'de yapılan ilk dört kongresi Selanik'te gizli olarak yapılmış ve Merkez Komite üyeleri kamuya açıklanmamıştı. Gizli bir cemiyetin siyasi sorumluluk taşımadan sahip olduğu iktidar, 1909 başlarından itibaren sert eleştirilerle karşılaştı. "Rical-i gayb" (görünmez kişiler) deyimi siyasi hiciv diline girdi. Nisan 1909'da cemiyete muhalif bir gazetecinin Galata Köprüsü üzerinde kimliği belirsiz bir kişi tarafından öldürülmesi üzerine çıkan olaylar, İTC iktidarına karşı "31 Mart Vakası" olarak bilinen ayaklanmaya yol açtı. Bu ayaklanma Selanik'ten gelen ordu birlikleri tarafından bastırıldı. Cemiyet eskisinden daha güçlü bir şekilde iktidara yerleşti. II. Abdülhamit'in yerine getirilen V. Mehmet Reşat, iktidarın elinde bir kukla olmaktan ileri gidemedi. Ağustos 1909'da yapılan Kanun-ı Esasi değişikliğiyle siyasi güç, meclisin tekeline alındı.

İktidardan Düşüş

Yönetimin izlediği milliyetçi politikaların Balkanlarda (özellikle Arnavutluk'ta) yol açtığı tepkiler ve ordunun politize edilmesinin doğurduğu kaygılar, 1911'de Cemiyetin Meclis grubunun dağılmasına ve en az iki muhalif partinin ortaya çıkmasına yol açtı. Şubat 1912'de yapılan Meclis seçimleri, İTC örgütünün yönlendirdiği şiddet olayları ve yolsuzluklara sahne oldu. "Sopalı Seçim" olarak anılan seçimi, hemen her yerde İTC adayları kazandı. Bunun üzerine muhalefet seçim sonuçlarını gayrımeşru ilan ederken, ordu içinde Halaskâr Zabitan adıyla, İTC iktidarına son vermeyi hedefleyen bir örgüt ortaya çıktı. 16 Temmuz 1912'de, Halaskâr Zabitan grubu'nun muhtırası üzerine Sait Paşa başkanlığındaki İTC kabinesi istifa etmek zorunda kaldı.

Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın "partilerüstü" Büyük Kabine'si, İTC egemenliğine son vermeyi hedefliyordu. Bu amaçla öncelikle Şubat 1912 seçimi iptal edilerek Meclis feshedildi. Buna karşılık özellikle İstanbul'da İTC örgütü kontrolündeki emniyet teşkilatı tarafından desteklenen Kayıkçılar Cemiyeti ve benzeri kitle örgütleri hükümeti zor durumda bırakmaya devam ettiler.

Ekim 1912'de çıkan Balkan Savaşı'nın kısa zamanda hezimete dönüşmesi, siyasi ibrenin bir kez daha İTC yönüne dönmesine yardım etti. Şiddetli bir milliyetçilik politikası benimseyen Cemiyet, bir yandan yenilginin suçunu hükümete yüklerken bir yandan ordudaki kilit subayları ele geçirmeyi başardı. 23 Ocak 1913'teki Babıali Baskınında o sırada binbaşı rütbesinde olan Enver öncülüğünde silahlı bir grubun Babıali'de toplantı halindeki hükümeti basarak, Harbiye Nazırını öldürüp sadrazamın kafasına silah dayayarak istifaya zorlamaları ile İttihat ve Terakki askeri darbe yapmak suretiyle iktidarı ele geçirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://tarihciler.hareketforum.com
 
İttihat ve Terakki Cemiyeti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TARİH :: ÖRGÜT VE CEMiYETLER :: Örgüt ve Cemiyetler-
Buraya geçin: