TARİH
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TARİH

Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur. Mustafa Kemal ******
 
AnasayfaKapı*Latest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
En son konular
» Karındeşen Jack'in Polise Yazdığı Mektup
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:32 pm tarafından Malazgirt

» Albert Fish'in Çocuğunu Katlettiği Aileye Yazdığı Mektup
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:30 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Denizcilik
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:22 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Okçuluk
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:21 pm tarafından Malazgirt

» Timur İmparatorluğunda Askeri teşkilat
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:20 pm tarafından Malazgirt

» Yusuf Has Hâcib
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:15 pm tarafından Bortecine

» İyonyalılar (MÖ.1200-MÖ.7.YY)
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:11 pm tarafından Bortecine

» Hititler (MÖ.2000-MÖ.700)
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:10 pm tarafından Bortecine

» Frigyalılar(M.Ö.750-M.Ö.609)
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:08 pm tarafından Bortecine

» Lidyalılar (MÖ.7. YY-MÖ.546)
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:07 pm tarafından Bortecine


 

 İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Malazgirt
Admin
Malazgirt


Mesaj Sayısı : 263
Kayıt tarihi : 20/11/08
Yaş : 31
Nerden : Tokat

İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Empty
MesajKonu: İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı   İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı Icon_minitimeÇarş. Ocak 14, 2009 8:45 pm

Bu metinleri okuduğunuzda Kıpçaklar Türkleri'nin nasıl ortaya çıktığı hakkında da bilgi sahibi olacaksınız...

TÜRK TARİHİNDE KÖPEK BAŞLI İNSANLAR

Oğuz Han, kuzeydeki Karanlıklar Ülkesi'nde yaşayan Kıl-Barak Kavmi'ne karşı savaşmaya karar verir, orada yaşayan erkeklerin yüzleri köpek gibidir ama kadınları çok güzeldir. Oğuz Han Baraklar'la savaşır ve devamlı yenilir. Çare olarak askerlerini gizli bir yolla Barak ülkesine yollar ve Barak kadınları Oğuz askerlerinin güzelliklerine dayanamayarak birleşirler ve Oğuz Handa bu yoldan Barak ülkesine sahip olur.

Köpek başlı insanlarla ilgili mitler (Kyno-Kephaloi), Eski Mısır'da da önemli bir yer tutar. Mısır'da bunlara "Ani" denir ve Ay Tanrısına kurban edilirlerdi. Renkleri siyahtı, başları köpek gibiydi,dişleri köpek dişine, elleri köpek dişine benziyordu. Dilleri yoktu, ama insanların söylediklerini anlıyorlardı. Samanlarda yatıyorlar, iki yüz seneye kadar yaşıyorlardı.
Benzer olaylara Hindistan'da rastlanır, Ariler'de köpek kutsaldır ve köpek başlı insanlar Hindistan'ın soyluları olarak kabul edilirler. İbni Battuta da Çin Hindi'ndeki adalarda yaşayan köpek başlı insanları anlatır, bunlarında kadınları çok güzeldir. Burada Battuta'nın da Oğuz Destan'ından etkilendiği görülür.

Avrupa mitlerinde ise Batı ve Kuzey Batı da yaşayan köpek başlı Boruslar dan söz edilir. Uzmanlara göre Borus Prusya'dır. Oğuz Destanı'nda Han'ın, Kuzeye gittiği anlatılır. Öyleyse aynı kavimden söz edildiği düşünülebilir. Eski Yunan ve Bizans tarihçileri de köpek başlı kuzey kavimlerinden söz ederler, bunlar insan sesi yerine, köpek gibi havlamaktadırlar. Eski Çağ coğrafyacılarına göre dünyanın bittiği yerde büyük bir okyanus başlar ve bu okyanusun kıyısında da köpek başlı insanlar yaşamaktadırlar. Kurt, Hun Türklerinin ve devamının, her şeyi ve kudret simgesidir. Buna karşın Proto-Moğollar da özellikle de Wu-Huanlar'da köpeğe saygı gösterilirdi. Köpek genel olarak dişidir. Tibetliler soylarının köpekten geldiğine inanırlar, köpeğe saygı gösterilir, el sürülmez. Öldürülmez ve tabudur. Çin kaynaklarına göre, Çin'in Kuzey Doğusunda köpek-barbarlar yaşarlar ve kendilerinin iki beyaz köpekten geldiğine inanarak, saygı gösterirler.

OĞUZ DESTANINDA "KÖPEK BAŞLI" İNSANLAR

Oğuz Kağan destanlarının önemli bir bölümü de, "Köpek başlı insanlar"ın ülkelerine yapılan akınlardı. Türkler bu kavimlere, "İt-Barak" adı veriyorlardı. "İt" sözü, eski Türklerde de, köpek anlamına geliyordu. "Barak da, bir nevi köpekti". Bazılarına göre, "Siyah ve tüylü bir köpek cinsi" idi. Fakat bu köpek de, herhalde başlangıçlarda, efsanevi bir köpek olmalı idi. Oğuz Kağan destanlarına göre, "İt Barak'ların memleketi, kuzey-batıya doğru uzanan, karanlık ülkeleri içindeydi. Oğuz-Han, 'İt-Barak'lara karşı bir akın yapmış; fakat mağlûp olarak, dağlar arasındaki bir nehrin ortasında bulunan, küçük bir adacığa sığınmak zorunda kalmıştı. Bu adacıkta, savaşta ölen askerlerinden birinin karısı da, bir çocuk doğurmak zorunda kalmıştı. Fakat buraya sığınan Oğuz Han'ın, ne bir çadırı ve ne de bir evi vardı. Kadın, ağaç kovuğuna girmiş ve orada çocuğunu doğurmak zorunda kalmıştı. Oğuz-Kağan, kadının esenlikle doğum yapmasına sevinmiş ve çocuğa da, Kıpçak adını vermişti". Eski Türk efsanelerine göre "Kıpçak" sözü, "ağaç kovuğu" anlamına geliyordu. Bildiğimiz üzere "Kıpçak’lar, Altay dağlarının batısından, ta Güney Rusya içlerine kadar uzanan, büyük Türk kitleleri idiler. Herhalde Kıpçak sözü de, çok eski çağlardan beri meydana gelmiş, bir kavim adı olmalıydı. Fakat Türk destanlarını yazanlar, Kıpçak'la "ağaç kovuğu" arasında bir benzerlik bulmuşlar ve bu yolla, Kıpçak Türklerinin türeyişlerini anlatmak istemişlerdi. Az önce de söylediğimiz gibi, "Oğuz-Kağan, ikinci karısını bir göl ortasında bulunan küçük bir adacıktaki ağaç kovuğunda bulmuştu". Uygurların türeyiş efsanesinde de, "Eski Uygur ataları, iki nehir ortasında bulunan bir odacıktaki, kayın ağacından" doğmuşlardı. Bu örneklerden de kolayca anlaşılıyor ki, bir tarih olayı gibi gösterilen bu akınlarda, Türk mitolojisinin çok eski ve müşterek motifleri, sık sık görülebiliyorlardı:

Türkler "Barak" derlerdi, Kara tüylü köpeğe,
Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.
Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,
Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.
Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı,
Türklerse İç Asya'da, onlara uzaklardı.
Başları köpek imiş, vücutları insanmış,
Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış.
Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş,
İlaç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş.
Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti,
Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti.
On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi.
Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi.
Oğuz bu bölgeleri, "Kıpçak-Beğ" e il verdi,
Bunun için Türkler de, oraya "Kıpçak" derdi.Gerçi, bu efsane idi. Fakat içinde tarih olayları da yatmaktaydı. Öyle anlaşılıyor ki, bu bölgedeki güzel kadınları Türkler almışlar ve onlardan da, yeni bir nesil meydana getirmişlerdi. Belik Kıpçağın annesi de, güzel bir İt-Barak kadınından başka bir kimse değildi. Sonradan Kıpçak, Oğuz-Kağan tarafından bu bölgelere tayin edilmiş ve kuzey ülkeleri, hep onun soyları tarafında idare edilmişti. "Kıpçak'lar da Türkçe konuşuyorlar ve Türk kültürüne sahip idiler". Fakat Oğuz destanı, Kıpçağı Oğuz-Han'ın soyundan değil, nihayet askerlerinden birisinin neslinden getiriyordu. Kıpçak kuzeylere gitmiş, orada soyları türemiş ve yerlilerle karışarak, yeni akraba. Bir Türk kavmi meydana getirmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://tarihciler.hareketforum.com
 
İtbaraklar ve Oğuz Kağan Destanı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TARİH :: TüRKLER :: Türk Destanları ve Dede Korkut Hikayeleri-
Buraya geçin: