TARİH
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TARİH

Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur. Mustafa Kemal ******
 
AnasayfaKapı*Latest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
En son konular
» Karındeşen Jack'in Polise Yazdığı Mektup
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:32 pm tarafından Malazgirt

» Albert Fish'in Çocuğunu Katlettiği Aileye Yazdığı Mektup
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:30 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Denizcilik
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:22 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Okçuluk
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:21 pm tarafından Malazgirt

» Timur İmparatorluğunda Askeri teşkilat
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:20 pm tarafından Malazgirt

» Yusuf Has Hâcib
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:15 pm tarafından Bortecine

» İyonyalılar (MÖ.1200-MÖ.7.YY)
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:11 pm tarafından Bortecine

» Hititler (MÖ.2000-MÖ.700)
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:10 pm tarafından Bortecine

» Frigyalılar(M.Ö.750-M.Ö.609)
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:08 pm tarafından Bortecine

» Lidyalılar (MÖ.7. YY-MÖ.546)
Türk Piyade Tümeni Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:07 pm tarafından Bortecine


 

 Türk Piyade Tümeni

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Malazgirt
Admin
Malazgirt


Mesaj Sayısı : 263
Kayıt tarihi : 20/11/08
Yaş : 31
Nerden : Tokat

Türk Piyade Tümeni Empty
MesajKonu: Türk Piyade Tümeni   Türk Piyade Tümeni Icon_minitimePerş. Ocak 15, 2009 7:04 pm

Türk Piyade Tümeni Sultans-infantry


Bugün dünyadaki tüm ordular tarafından kullanılan üç alaydan oluşan piyade tümeni sisteminin ilk defa Türk Ordusu tarafından kullanıldığını eminim bir çoğunuz bilmiyordur. Ben de geçenlerde Edward J. Erickson imzalı Ottoman Army Effectiveness in World War One isimli eseri okuyana kadar bundan habersizdim. Edward J. Erickson aynı zamanda, 1. Dünya Savaşı'nda Türk Ordusu üzerine yabancı dilde yapılan ilk detaylı çalışma olan Ordered to Die(Size Ölmeyi Emrediyorum - Kitap Yayınları) isimli kitabın da yazarıdır. Konuyla ilgilenenler için iyi bir başvuru kaynağı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Herneyse, Erickson'ın Ottoman Army Effectiveness in World War One isimli eserinde, bu yeni piyade tümeninin oluşumunu detaylıca anlattığı ilgili bölümü Türkçe'ye çevirerek buraya aktarıyorum. Faydalı olması temennisiyle.

Türk Piyade Tümeni

1910 yılı sonlarında, tüm teşkilat planlamaları yapılmış vaziyette, Osmanlı ordusu tüm komuta ve kontrol yapısını yeniden düzenleyecek geniş çaplı bir ıslahat çalışmasının eşiğinde duruyordu. Bu ıslahat çalışması ordu komuta kademeleri arasına kolordu karargahlarını da ekleyerek komuta yapısını kökten değiştirmişti. Aynı derecede önemli bir gelişme de, Osmanlı piyade tümenlerinin, Colmar Freiherr von der Goltz’un taktik fikirleri doğrultusunda yeniden teşkilatlandırılmasıydı. Bu yeni teşkilat yapısı sayesinde, Osmanlı Ordusu savaşın operasyonel seviyesine doktrinsel yaklaşımıyla dönemin Avrupa ordularıyla aynı seviyeye gelmiş oluyordu. Savaşın taktik seviyesinde ise onların önüne geçmiş oluyordu. Bu değişiklikler Eylül 1910’da (sonbahar manevralarından hemen sonra) uygulamaya konuldu ve ordunun düşünce yapısında gözle görülür değişikliklere sebep oldu.

Osmanlı Ordusu’nun yeniden teşkilatlanması esnasında en heyecan verici gelişme tümen seviyesinde yaşanmıştı. Bu fikrin çıkış noktası,taktik seviyede görerek yapılan topçu ateşiyle desteklenen taarruz konseptinin savunucusu von der Goltz’un zihninde oluşmuştu. 1896’da Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrıldıktan sonra, von der Goltz Alman Ordusu içinde çok önemli makamlara getirilmişti. Türkler arasında çok saygın bir konuma yükselmiş ve eğitim programları ile yönettiği manevraların mükemmelliği ile tanınmıştı. 1900 yılı sonlarında von der Goltz orgeneralliğe terfi etmişti ve 1902’de Königsberg, Doğu Prusya’daki 1nci Kolordu’nun komutanlığına getirilmişti. Bu görevi sürdürürken, bir çok ordu manevrasına katılmış ve taktik doktrinler konusundaki fikirlerini sürekli geliştirmişti. Von der Goltz’ın 1904-1905 yıllarında yaşanan Rus-Japon Savaşı’nı ilgiyle takip ettiğine dair sağlam deliller vardır. Savaş boyunca Osmanlı askeri gözlemcisi Albay Pertev Bey(sonradan Pertev Paşa) ile devamlı yazışmıştı. Pertev Bey, General Nogi’nin 3ncü Ordusu ile birlikte Port Arthur kuşatmasında bulunmuş ve Japon usulü piyade taarruzlarına tanıklık etmişti. Von der Goltz’un eski yaveri ve öğrencisi olan Pertev Bey, sonradan Port Arthur bölgesindeki Japon harekatıyla ilgili yaptığı taktik etüt çalışmalarını von der Goltz’a sunmuştu.

Osmanlı Ordusu’nun yeniden teşkilatlanması fikrinin çıkış noktasıyla ilgili bir başka görüş de, 1927’de yazdığı anılarında, kolordu karargahlarının kurulması ve piyade tümenlerinin yeniden teşkilatlanmasının sorumluluğunu üstlenen Ahmet İzzet Paşa tarafından ortaya atılmıştır. Ahmet İzzet Paşa, 1908 kışında temel teşkilat şemasını oluşturduğunu ve Harbiye Nezareti’nin 1909 Ağustos ayında fikirlerini denemeye karar verdiğini iddia etmiştir. Ancak Ahmet İzzet Paşa’nın yorumlarının bir çoğu kolordu seviyesinde yapılan ayarlamalar ve kuvvet ile ilgili istatistiklerdir. Kitabında üç alaylı piyade tümeni sistemi veya tümen seviyesinde yapılan değişiklerle ilgili çok az şey vardır(bundan da Ahmet izzet Paşa’nın bu konuya müdahil olmadığı veya konuya ilgisiz olduğu sonucu çıkmaktadır). Yine de Ahmet İzzet Paşa 15 Ağustos 1908’den, 1 Ocak 1914’e kadar Osmanlı Genelkurmay Başkanı olarak görev yapmıştır. Doğal olarak teşkilatta yapılan planlama ve uygulama işlerinin hepsinden sorumludur.

Von der Goltz’un Osmanlı İmparatorluğu’na ve Osmanlı Ordusu’nun harekatlarına olan ilgisi devam etmekteydi. 12 Temmuz 1909’da bir denetleme gezisi için İstanbul’a gelmişti. Kendisine Alman 6ncı Kolordu kurmay başkanı Binbaşı von Berge-Hernnsdorff eşlik ediyordu. Bu gezi sırasında Osmanlı Genelkurmayı tarafından yürütülen yeniden teşkilatlanma planlaması çalışmalarını ilgiyle izledi ve Rus-Japon Savaşı’na dayanarak ürettiği fikirlerini daha da geliştirdi. Bunlar arasında tümen seviyesinde taktik harekat ve tümen teşkilatlanması hakkındaki fikirleri de vardı. 1909 Ağustosu başlarında Edirne’de her yıl yapılan ordu manevralarına katıldı ve burada Türk subaylarıyla konuşma fırsatı buldu. Görünüşe göre von der Goltz’un fikirleri gerekli etkiyi yapmıştı. 1909 Ekimi sonlarında Türkler farklı tümen teşkilatı kombinasyonlarını deneme amaçlı bir dizi manevra yapmaya giriştiler. Von der Goltz yapılacak ilk deneme manevraların başına getirildi(Manöverleiter) ve Doğu(Bulgarlar)-Batı(Türkler) arasında geçen bir taktik senaryo geliştirdi. İstanbul’dan yoğun bir şekilde takip edilen, üç gün sürecek ilk deneme manevrasına 31 Ekim 1909’da başlandı. Bu manevraların merkezinde, von der Goltz’un “müşterek tümen” dediği, bir piyade tugayı, bir süvari tugayı ve bir topçu alayından oluşan yeni deneysel tümen yapısı bulunuyordu. Manevraların sonunda von der Goltz bir grup subayla birlikte birliklerin eğitimdeki performanslarını tartışıp, denemelerin sonuçlarını etüt etti. Von der Goltz Kasım’da Makedonya’ya gidip kolordu seviyesindeki diğer manevraları izledi ve Aralık’ta İstanbul’a döndü. 1910 yılının Ocak ayında von der Goltz soğuk havaya rağmen, İstanbul’un kuzeyinde, müşterek tümenlerinden iki tanesini kullandığı kolordu seviyesinde bir manevra daha düzenledi. Von der Goltz 1910 yılının ilkbaharında Almanya’ya dönmüş olsa da, Osmanlı Ordusu ilk bahar ve yaz boyunca Balkanlar, Trakya ve Kafkasya’da manevralar düzenleyerek, tümen seviyesinde yapılan değişiklikleri denedi. Bu eşi görülmemiş deneme manevralarını dikkatle inceleyen Osmanlı genelkurmayı (von der Goltz’un da teşvikiyle) Osmanlı Ordu teşkilatının yeniden düzenlenmesine karar verdi.

10 Temmuz 1910’da ordu, yeniden teşkilatlanmayla ilgili yönergeleri(Devlet-i Aliye-i Osmaniye Ordusunun Teşkilat-ı Esasiye Nizamnamesi) yayınladı. Bu yönergede ordu Avrupa’daki kolordu yapısını esas almıştı ancak üzerinde gözle görülür ve geniş çaplı değişiklikler yapmıştı. Avrupa’daki iki tümenden oluşan standart kolordu yapısının yerine, Osmanlı Ordusu üç tümenden oluşan kolordular kurmuştu. Üç tümenli tam kadro bir Osmanlı kolordusu toplam 41000 personel ve 6700 hayvandan oluşacaktı. Bu değişikliğin yürürlüğe girme tarihi 8 Ocak 1911 olarak belirlenmişti. Değişikliklerin uygulanmasının bu kadar ileri alınmasının sebebi, yeni karargahlar kurmak için gerekli subay, personel, hayvan ve teçhizat konusundaki eksikliklerdi. Bu eksiklikleri gidermek, özellikle de kolordu bünyesinde gerekli kurmay subay ihtiyacını karşılamak için genelkurmay, ordu yapısı içinde daha başka değişiklikler yapmayı göz önüne almak zorundaydı.

Osmanlı teşkilat reformundaki en radikal değişiklikler tümen seviyesinde yapıldı. Von der Goltz’un başını çektiği taktik fikirler sonucunda Osmanlı genelkurmayı, tümen bünyesinde bulunan iki piyade tugay karargahını lağvetme kararını aldı. Türkler, iki piyade tugayı ve iki piyade alayından oluşan kare teşkilat şemasındaki piyade tümeni sistemini, üç piyade alayından oluşan üçgen bir teşkilat şemasına soktular. Ayrıca Osmanlı piyade tümenlerine üç taburlu birer topçu alayı da eklendi. Bu üçgen teşkilat şeması, kolordu teşkilatını yansıtıyordu ve taktik seviyede yaşanan heyecan verici bir gelişmeydi. Bu düzenleme ile bir piyade tümeni bünyesinde bulunan piyade taburu sayısı on altıdan dokuza indirilmişti. Ayrıca doğrudan tümene bağlı bir piyade taburu(Nişancı Taburu) ve bando takımı da eklenmişti. Bu son derece ileri görüşlü bir karardı. Öyle ki, 1.Dünya Savaşı’nın ilerleyen dönemlerinde, siper harbiyle durağanlaşan savaş esnasında, dört alaylı piyade tümenlerinin son derece hantal ve teşkilat yönünden de taktik gereksinimleri karşılamadığı görülecekti. Bilhassa, büyük tümen düzeni, kuvvetinin bir kısmını muharebeye sokarken, diğer kısmını ihtiyatta tutmasını sağlayamayan, yanlış uygulanmış bir teşkilat yapısına sahipti. Alman Ordusu, 1915 yılında kendi dört alaylı tümenlerini Türk modeline çeviren ilk Avrupa ordusu oldu. Türk modeli, iki alayı muharebeye sokarken, bir alayını ihtiyatta tutmaya imkan veriyor ve özellikle siper harbinin taktik gereksinimlerini karşılamak için ideal bir model teşkil ediyordu.


Üç alaydan oluşan Türk piyade tümeni... Tümen karargahına bağlı bir süvari, bir istihkam ve bir sıhhiye bölüğü görülmekte. Ayrıca yine tümen karargahına bağlı bir piyade taburu(nişancı) ve bir topçu alayı mevcut. Tümen bünyesinde üç piyade alayı var. Her alayın üç taburu ve her taburun da dörder bölüğü var. Topçu alayının da kendi için de üç tabura ayrıldığı görülmekte. Teşkilat şeması açıldığında üçgene benzediği için bu şemaya üçgen teşkilat şeması denilmekte.

1918 yılına kadar tüm Avrupa orduları teşkilat yapılarını bu modele çevirecekti. Bugün tüm dünya orduları hala, öncülüğünü Türklerin yaptığı bu temel üçgen teşkilat şemasına sahip piyade tümeni yapısını kullanmaktadır.

Kaynak: Ottoman Army Effectiveness in World War One - Edward J. Erickson - Routledge Publishing
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://tarihciler.hareketforum.com
 
Türk Piyade Tümeni
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TARİH :: SERBEST BÖLÜM :: Askeri Tarih-
Buraya geçin: