TARİH
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TARİH

Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur. Mustafa Kemal ******
 
AnasayfaKapı*Latest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
En son konular
» Karındeşen Jack'in Polise Yazdığı Mektup
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:32 pm tarafından Malazgirt

» Albert Fish'in Çocuğunu Katlettiği Aileye Yazdığı Mektup
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeÇarş. Şub. 11, 2009 5:30 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Denizcilik
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:22 pm tarafından Malazgirt

» Türklerde Okçuluk
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:21 pm tarafından Malazgirt

» Timur İmparatorluğunda Askeri teşkilat
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:20 pm tarafından Malazgirt

» Yusuf Has Hâcib
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:15 pm tarafından Bortecine

» İyonyalılar (MÖ.1200-MÖ.7.YY)
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:11 pm tarafından Bortecine

» Hititler (MÖ.2000-MÖ.700)
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:10 pm tarafından Bortecine

» Frigyalılar(M.Ö.750-M.Ö.609)
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:08 pm tarafından Bortecine

» Lidyalılar (MÖ.7. YY-MÖ.546)
Esseniler ve Sırları Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 10:07 pm tarafından Bortecine


 

 Esseniler ve Sırları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Malazgirt
Admin
Malazgirt


Mesaj Sayısı : 263
Kayıt tarihi : 20/11/08
Yaş : 31
Nerden : Tokat

Esseniler ve Sırları Empty
MesajKonu: Esseniler ve Sırları   Esseniler ve Sırları Icon_minitimePaz Ocak 04, 2009 6:16 pm

ESSENİLER ve SIRLARI

1947 de bir Bedevi çoban, Ölü Deniz kenarında otlattığı keçilerinden biri, bir mağaraya girince, onu çıkarak için bir taş atar. Kırılan bir küp sesi.... Küpten, altın değil, bezlere sarılmış kağıt tomarlar çıkar... Yazılı kağıtlar.... 2000 yıldır keşfedilmeyi bekleyen yazılar. Ölü Denizin batı yakasına yayılmış bir çok mağara ve harabede binlerce ve binlerce yazılı kağıt, deri hatta bakır levha bulunur. Tarihi ve arkeolojik değerden önce, antika meraklılarının parasal değeri hız kazanır. Elden ele geçen buluntular 1954 yılında, Wall Street Journal'in ilan sayfalarına kadar sıçrar: "Dört adet Ölü Deniz Yazıtı, kelepir satılıktır...". Yazıtlar, arkeolog-tarihçi-din adamı grubunun elinde toplanmaya başlar. Bedevi çobanın karanlık mağaraya attığı taşı, sonraki 40 yıl boyunca 40 akıllı (!) çıkaramayacak ya da isteyerek çıkarmayacaktır.

O günlerde Kudüs'te, Rockfeller Vakfının finanse ettiği bir kurum vardır: "Ecole Biblique". Başındaki kişi Peder Roland de Waux'dur. Kazıların yönetimi, buluntuların sınıflandırma, çeviri ve yayımı işi Ecole Biblique'e , daha sonra özellikle bu amaçla kurulan "International Team"e verilir. Bu aslında bir görev değil bir ayrıcalıktır. De Waux tüm işi yürüten, daha doğrusu yönlendiren kişidir.

Yazılar İbranice ve Aramicedir. Yazıldıkları tarih, C-14 testine göre İ.Ö. 33 (200 yıl + ya da - ) olmalıdır. Romalı tarihçiler Philo ve Josephus'un bölge ile ilgili yazdıkları ile kurulan paralellik, yazıtların İ.Ö. 150- İ.S. 40 tarihlerine denk düştüğünü gösterir.

Yazıtlar iki genel bölüme ayrılıyor: "Biblical" (Dinsel) ve "Secterian" (Tarikatle ilgili). Bu ayırım ve International Team'in bunlara bakış açısı çok önemli. Yazıtların değerlendirilmesi, araştırmanın yönlendirilişi, International Team'in tüm olayı ele alış biçimi bu ayırımla yakından ilgili.

Bu yazıtların yazarları kimdir? Kabul edilen tez, bunların Kumran ve civarında yerleşmiş "Esseneler" olduğudur. Esseneler, Ölü Deniz Yazıtları bulunmazdan önce de biliniyordu. Yine, dönemin tarihçileri Philo ve Josephus onlardan sık sık bahseder. Kumran merkez olmak üzere, oralarda yaşayan aşırı dindar bir tarikattır. Bekâr din adamları topluluğu. Mal mülk yok. Herşey ortak. Bir manastır disiplini içinde öğrenim görür, topluca yer içer, ibadet eder, ritüellerine uygun biçimde yıkanırlar (vaftiz geleneği!). İnaçlarına göre, ruh ölümden sonra göğe çıkacak, ebedi mutlu yaşam başlayacaktır. Essene kelimesinin İbrani veya Arami dili ile bir bağlatısı yok.

Ecole Biblique ve International Team, Esseneleri yukarıda belirtilen genel çerçeve içinde ele alır. Yazıların onlar tarafından, en geç İ.Ö. 100-150 dolaylarında yazıldığını, "Old Testament" (Eski Ahid-Ahdi-i Atik) ile sınırlı olduğunu, yani Hıristiyanlıkla bir ilgisi olamıyacağını ısrarla iddia eder.

Ölü Deniz Yazıtlarının ortaya koyduğu gerçekler bu mudur? Yazıtlar, sonradan, International Team'in tekelinden kurtulup, Vatikan'ın baskısı dışında olan başka otoritelerin de incelemesine açılmış ve Hıristiyanlığın başlangıcını sorgulayan iddialar ortaya atılmıştır.

İşin kökenine inince, Ahd-i Atik (Eski Ahid) ve Ahd-i Cedid (Yeni Ahid, New Testament) hakkında bilinenler tarihi gerçekler midir? Yoksa o gerçekleri veya söylenceleri kilise kalıplarına uyduran bir "Seçkinler Grubu"nun ortaya koyduğu "Kabul Edilmiş Bilgiler" yumağı mıdır?

Kilise yüz yıllarca, gerçekleri seçkinlerin tekelinde gizlemiştir. Halkın bilmesine izin verilen, daha doğrusu bilmesi gerekenler, bir bütün halinde ona dayatılmıştır. Umberto Eco'nun yazdığı "Gülün Adı" romanındaki manastır bu seçkinler grubunun gayretlerini (!) çarpıcı bir biçimde ortaya koyar. Yüz yıllar süren bilinçli bir komplonun yarattığı bu karanlık atmosferde, her şey seçkinler grubunun normları içinde değerlendirilir, yorumlanır ve karara bağlanır. Sırası geldiğinde, öyle gerekiyorsa, Tampliye Şövalyelerini sapkınlığın sembolü olarak göstermek, hatta Banco Ambrosiano'nun iflâsından Umberto Eco'yu sorumlu tutmak bile Vatikan'ın işine uygun düşmüştür.

Kilisenin tartışmasız gücü, XIX. yüz yılla birlikte sarsıntıya uğrar:

-Arkeoloji, Hıristiyan dogmalarını sorgulayan bulguları gün ışığına çıkarır: Schilemann, Anadolu ve Yunanistanda; Sir Charles Willson Kudüste; Flinders Petri Mısırda; Robert Coldeway Babilde önemli bulgular gerçekleştirir.

-Ernest Renan yazdığı kitaplarla (İsanın Yaşamı- Hıristiyanlığın Kökeni- İsrail Halkının Kökeni) tabuları yıkar. Cin, artık şişesinden çıkmıştır. Vatikanın, o cini, şişesine sokma gayretleri boşunadır.

-Bilim, Darwin' in çıkışları ile, kilisenin ana dayanağını sarsar.

-Siyasi gelişmeler, 1870'lerin Alman İmparatorluğu, artık kilisenin desteğini aramıyacak güçtedir. Garibaldi'nin kurduğu İtalya birliği, Vatikan'ı Romaya hapseder.

Vatikan, dört yandan gelen saldırıları karşılamak üzere seçkin bir grup yetiştirmeye karar verir. Bu grup kiliseye yönelik saldırıları etkisiz hale getirmek üzere hazırlanır. Böylece "Katolik Modernist Akımı" doğar. Vatikanın emirleri ile hareketin düşünsel forumu olarak Ecole Biblique, peder Lagrange tarafından kurulur. Modernistler gerçekten iyi yetiştirilirler. Kısa sürede kilisenin dogmalarını sorgulayacak düzeye gelirler ve başkaldırırlar. Modernizmin düşünsel çekirdeği olarak kurulan Ecole Biblique, başkaldırı hareketini boğmak görevini üstlenir. Ve ironik bir sonuç: Modernistlerin kitapları, Vatikanın yasak yayınlar kataloğunda baş köşeyi alır. Papa Leo XIII, 1903'te "Pontifical Biblical Commision"u kurar. Komisyon "Tanrının sözlerinin (!) her türlü hata ve kötü düşünceden korunması" ile görevlidir. Peder Lagrange, komisyonun üyesidir. Ecole Biblique'in sonradan gelecek başkanları da komisyonun üyesi olmuştur. Ecole Biblique tarihi ve arkeolojik bulguların, katolik doktrinine uygunluğunu kanıtlamak gibi bilimsel (!) bir uğraş içindedir. Komisyonun doktrindeki otoritesini sorgulayacak hiç bir araştırma-sonuç-öğretiye izin yoktur. Komisyonun bu gün (1992) başkanı olan kardinal Joseph Ratzinger, aynı zamanda "Congregation For the Doctrin of the Faith" enstitüsünün de başıdır. Bu nstitü, 13. asırdan beri varlığını sürdürmektedir. 1542'deki adı "Holy Office"tir. Daha önceki adı ise "Holy Inquisition"dur (Kutsal Engizisyon). Böylece kardinal Ratzinger'in, günümüzün "Büyük Engizitör"ü olduğu anlaşılır.

Yüz yıllar içinde kökleşmiş bir çıkar hiyerarşisi. Yaygın, etkin ve güçlü. Din adamları için bu hiyerarşik yapıya karşı gelmek, o seçkin çevreye girebilme şansını öldürmek veya bulunduğu pozisyonu yitirmek demektir.

Ölü Deniz Yazıtlarının emanet edildiği Ecole Biblique ve International Team'in genel çerçevesi budur. Bu iki kuruluş her zaman birlikte anılır ve Vatikan'dan ayrı düşünülemez. Ecole Biblique'in başkanları (De Waux, Milik, Starcky, Strugnel...) bir Katolik Dominiken zinciri halinde, yazıtlar üzerinde tam bir tekel kurar. İsrail, 1967 savaşı sonunda Rockfeller müzesi ve Ecole Biblique'i fiziki olarak ele geçirir. Ama bu uluslararası gücü ve hele arkasındaki Vatikan'ı karşısına alacak yere henüz ulaşmamıştır.

Ecole Biblique ve International Team, Ölü Deniz Yazıtlarını, kendi amaçlarına uygun biçimde ele almıştır. İnceleme, yorum ve yayınlamada hedef, gerçekleri aramak değil, gerçeklerin kilise doktrinine uydurulması olmuştur.
Esseniler ve Sırları Essenes
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://tarihciler.hareketforum.com
 
Esseniler ve Sırları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Esseniler ve Sırları (2.Bölüm)
» Hitler'in Sırları
» PİRAMİTLERİN SIRLARI
» Bilinmeyen Tarihi Bilgiler, Tarihin Bilinmeyen Sırları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TARİH :: ÖRGÜT VE CEMiYETLER :: Örgüt ve Cemiyetler-
Buraya geçin: